Yerkürenin dış kısmında yaklaşık 70-100 km kalınlığında oluşmuş litosfer diye adlandığımız bir taşküre bulunmaktadır. Kıtalar ve okyanuslar bu taş…
Yerkürenin dış kısmında yaklaşık 70-100 km kalınlığında oluşmuş litosfer diye adlandığımız bir taşküre bulunmaktadır. Kıtalar ve okyanuslar bu taş küre içerisinde yer almakta olup, depremler dahil tüm jeolojik oluşumlar bu kısımda meydana gelmektedir. Litosferin altında üst manto olarak da ifade edilen astenosfer ve altında ise çekirdek yani manto bulunmaktadır. Astonosferde oluşan kuvvetler, özellikle çekirdekte meydana gelen radyoaktif parçalanmalar sonucu ortaya çıkan yüksek ısı, konveksiyon akımlarının oluşmasına sebep olur. Konveksiyon akımlarının yukarılara doğru yükselmesi ile litosferde gerilmeler meydana gelmekte ve zayıf zonların kırılmasıyla da levhalar oluşmaktadır. Oluşan levhalar, bağlı oldukları kıtalarla birlikte, astenosfer üzerinde yüzmekte ve bizlerin hissedemeyeceği bir hızla hareket etmektedir.

Bu hareketle, bazı levhalar birbirinden uzaklaşmakta, bazı levhalarda birbirine yaklaşmaktadır. Levhaların birbirine değdiği bölgelerde sürtünmeler ve sıkışmalar meydana gelmekte, levhalardan biri aşağıya doğru batarken, diğer levha üstüne bindirme yapmaktadır.
Yerkabuğunu oluşturan levhaların birbirine sürtündükleri, birbirlerini sıkıştırdıkları, birbirlerinin üstüne çıktıkları ya da altına girdikleri bu levhaların sınırları dünyada depremlerin olduğu yerler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Birbirlerini iten ya da diğerinin altına dalan iki levha arasında, harekete engel olan bir sürtünme kuvveti vardır. Bir levhanın hareket edebilmesi için bu sürtünme kuvvetinin giderilmesi gerekir. Sürtünme kuvveti aşılmasıyla deprem dalgaları ortaya çıkar ve yeryüzünde “Fay” adı verilen kırıklar oluşur.

Depremler, çoğunlukla zorladıkları levha sınırlarında meydana gelmektedir. Afrika levhası, Avrasya Levhasının bir başka değişle onun bir parçası olan Anadolu Levhasının altına dalarak, kuzeye doğru hareket eder ve Anadolu Levhasını sıkıştırır. Bu sıkıştırma sonucu, Anadolu Levhası kuzey ve güneydeki fay hatları boyunca batıya doğru hareket eder. Anadolu levhasının kuzey sınırı, Kuzey Anadolu Fayı (KAF)’dır. Güney sınırını ise, Doğu Anadolu Fayı (DAF)’ dır. Arap Levhasının sıkıştırması sonucu batıya kayan Anadolu Levhasının sınırlarında ve Afrika Levhasının, Avrasya Levhasının altına dalması sonucu Akdeniz’de ve Ege Graben Sistemi içerisinde depremler meydana gelir. Bunun yanı sıra, Arap Levhasının sıkıştırması bu bölgelerdeki hareketlenme ile son bulmadığı için İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde de içsel deformasyon nedeniyle depremler olabilmektedir.
Depremler, doğanın kendini sürdürebilmesi için gerekli olan sismik hareketlerdir. Bu sayede; su döngüsü sağlanır, jeotermal yapılar meydana gelir, madenler ve tarım için elverişli topraklar oluşur. Faylarla çevrelenmiş olan ülkemiz, konumu gereği deprem hareketliliğinin çokça olduğu bir coğrafyada yer almaktadır. Bu sebepten, ülkemizin depremselliğine uyumlu kentler kurmalı, doğru mühendislik yöntemleriyle yapılar inşa etmeli ve doğru hareket tarzlarını alışkanlık haline getirmeliyiz. Unutmayalım ki, doğayla mücadele edemeyiz, ama uyumlu yaşayabiliriz.
Kaynaklar
-
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuzey_Anadolu_Fay_Hatt%C4%B1
-
https://depremzemin.ibb.istanbul/deprem/
-
https://deprem.aku.edu.tr/depremlerin-olusumu-ve-turleri/
-
http://www.koeri.boun.edu.tr/sismo/bilgi/depremnedir/index.htm
-
https://deprem.afad.gov.tr/home-page
-
https://nedirara.com/litosfer
-
https://tr.wikipedia.org/wiki/Do%C4%9Fu_Anadolu_Fay_Hatt%C4%B1
-
https://kurious.ku.edu.tr/iletisim/








