Şehirleşme ve teknolojik gelişmelerle birlikte insanlar zamanlarının büyük bir kısmını kapalı alanlarda geçirmeye başlamıştır.
Şehirleşme ve teknolojik gelişmelerle birlikte insanlar zamanlarının büyük bir kısmını kapalı alanlarda geçirmeye başlamıştır. Ofisler, okullar, alışveriş merkezleri, hastaneler ve evler gibi yapıların iç ortam kalitesi, bireylerin sağlığını doğrudan etkileyen unsurlar haline gelmiştir. 1980’li yıllardan bu yana özellikle kapalı ortamlarda çalışan bireylerde, herhangi bir hastalığa veya enfeksiyona atfedilemeyen ancak çeşitli fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklarla karakterize olan bir durum ortaya çıkmıştır. Bu durum, literatürde “Hasta Bina Sendromu” (Sick Building Syndrome – SBS) olarak tanımlanmaktadır.
Hasta Bina Sendromu; kapalı ortamda bulunan bireylerde baş ağrısı, gözlerde yanma, boğaz kuruluğu, cilt tahrişi, yorgunluk, baş dönmesi, yoğunlaşma bozukluğu gibi belirtilerle kendini gösteren ve ortamdan uzaklaşınca azalan veya kaybolan sağlık sorunları bütünü olarak değerlendirilir.
Hasta Bina Sendromunun Tanımı ve Tarihçesi
Hasta Bina Sendromu, ilk olarak 1982 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından tanımlanmıştır. Kapalı ortamlarda çalışan veya uzun süre kalan bireylerde görülen sağlık problemlerinin, ortamın fiziksel veya kimyasal özelliklerine bağlı olarak ortaya çıktığı kabul edilmektedir. WHO, HBS’nu “bir binadaki kişilerin %20’sinden fazlasında benzer semptomların görülmesi ve bu semptomların başka bir belirgin hastalığa bağlanamaması” olarak tanımlar.
1970’lerdeki petrol ambargosu, enerji verimliliğini artırmak amacıyla bina tasarımcılarını zaten yeterince havalandırması olmayan binaları daha da hava geçirmez hale getirmeye yöneltmiştir. Havalandırma kişi başına 5 CFM (Cubic Feet per Minute) ‘ye düşürülmüştür. (1 CFM ≈ 1,7 m³/saat) Ancak ilerleyen yıllarda düşürülen havalandırma oranının bina sakinlerinin sağlığını ve konforunu korumak için yetersiz olduğu görülmüştür. Arızalı HVAC “Heating, Ventilation and Air Conditioning” (ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme) sistemleri ayrıca iç hava kirliliğini artırdığı anlaşılmıştır. En az enerji tüketimiyle, kabul edilebilir bir iç hava kalitesine sahip olmak için, Amerikan Isıtma, Soğutma ve Klima Mühendisleri Derneği (ASHRAE) yakın zamanda yetersiz havalandırmayla ilgili sorunlardan kaçınmak için havalandırma standartlarını minimum 15 CFM/kişi dış hava akış oranına revize etmiştir. Bu revizyonla birlikte ofis alanlarında standartlar 20 CFM/kişi, sigara içme salonlarında 60 CFM/kişi olarak belirlenmiştir. Özellikle enerji tasarrufu amacıyla yalıtımı artırılmış, hava dolaşımı azaltılmış, merkezi havalandırma sistemine sahip binalarda bu sendroma daha sık rastlanmaktadır.
Hasta Bina Sendromunun Nedenleri
Fiziksel Faktörler:
- Yetersiz Havalandırma: Modern binalarda enerji verimliliği amacıyla pencere açılabilirliği azaltılmış, dış hava girişi sınırlanmıştır. Bu da hava kalitesini düşürür.
- Aydınlatma: Floresan gibi yapay ışık kaynakları, özellikle doğal ışıktan yoksun ortamlarda göz yorgunluğuna ve baş ağrısına neden olabilir.
- Isıtma ve Soğutma Sistemleri: Sıcaklık, hava akımı ve nem oranındaki dengesizlikler HBS’ye katkıda bulunur.
Kimyasal Faktörler:
- Uçucu Organik Bileşikler (VOC): Boyalar, cilalar, halılar, temizlik ürünleri gibi kaynaklardan salınan uçucu organik bileşikler baş ağrısı, mide bulantısı ve baş dönmesine yol açabilir.
- Formaldehit ve benzeri maddeler: Mobilya, yapı malzemeleri ve yapıştırıcılardan yayılan formaldehit ciddi bir kirleticidir.
- Ozon: Fotokopi makineleri ve lazer yazıcılar ozon üretir ve bu gaz solunum yollarını tahriş eder.
Biyolojik Faktörler:
- Mikroorganizmalar: Klima sistemlerinde üreyen mantarlar, bakteriler ve küfler solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilir.
- Toz akarları: Özellikle yalıtımsız ve temizliği ihmal edilen ortamlarda artan toz akarları, alerjik reaksiyonlara neden olur.
Hasta Bina Sendromunun Belirtileri
Hasta Bina Sendromu’nun belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve genellikle şu şekilde gruplanabilir:
- Solunum yolu belirtileri: Burun akıntısı, boğazda kuruluk, öksürük, nefes darlığı.
- Göz problemleri: Yanma, kaşınma, kuruluk, bulanık görme.
- Cilt sorunları: Kuruluk, kaşıntı, kızarıklık.
- Nörolojik belirtiler: Baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu.
- Genel sağlık sorunları: Bulantı, halsizlik, sinirlilik.
Belirtilerin ortak özelliği ise genellikle birey ortamdan ayrıldığında azalması ya da tamamen kaybolmasıdır.
Hasta Bina Sendromunun Toplumsal ve Ekonomik Etkileri
Toplumsal Etkiler: Hasta Bina Sendromu, bireylerin yaşam kalitesini düşüren, günlük işlevselliğini sınırlayan ve psikolojik yıpranmaya neden olan bir olgudur. HBS’ye maruz kalan bireylerde:
- Verimlilik düşüşü,
- Sık devamsızlık (okul ve iş yerinde),
- Kronik stres ve yorgunluk,
- İletişim ve dikkat sorunları gibi toplumsal sonuçlar gözlenmektedir.
Bu etkiler, özellikle iş gücünün yoğun olduğu ofis ortamlarında, kamu binalarında ve eğitim kurumlarında çalışan ya da bulunan bireyler için ciddi sonuçlar doğurabilir. Ayrıca çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler bu durumdan daha fazla etkilenir.
Ekonomik Etkiler: Hasta Bina Sendromunun doğrudan ya da dolaylı olarak neden olduğu ekonomik kayıplar şu şekilde sıralanabilir:
- İş gücü kaybı: Verimliliğin düşmesi ve devamsızlıkların artması, üretkenliği azaltır.
- Sağlık harcamaları: Baş ağrısı, göz yanması, solunum sorunları gibi belirtiler nedeniyle sağlık sistemine başvurular artar.
- Enerji verimsizliği: Yetersiz tasarlanmış veya bakımı ihmal edilmiş HVAC sistemleri hem HBS’ye neden olur hem de enerji maliyetlerini yükseltir.
- Gayrimenkul değeri kaybı: Hasta bina olarak tanımlanan yapıların piyasa değeri düşer.
- İşveren itibarı: HBS kaynaklı çalışan memnuniyetsizliği, kurumların marka değerini ve itibarını olumsuz etkileyebilir.
ABD Çevre Koruma Ajansı’na (EPA) göre, iç hava kalitesine yönelik iyileştirmeler, çalışan başına yılda $400 – $700 arasında üretkenlik artışı sağlayabilir. Bu da büyük ölçekli işletmeler için milyonlarca dolarlık kazanımlar anlamına gelir.
Hasta Bina Bendromu, sadece bireylerin sağlığını değil, aynı zamanda toplumun işleyişini ve ekonomik kaynaklarını da etkileyen karmaşık bir sorundur. Bu nedenle bina tasarımında, işletme yönetiminde ve iş sağlığı politikalarında iç hava kalitesi, havalandırma sistemleri ve çalışan geri bildirimleri mutlaka dikkate alınmalıdır. Yapılacak küçük ama etkili iyileştirmeler hem toplum sağlığını hem de ekonomik verimliliği artıracaktır.
Hasta Bina Sendromunun Önlenmesi ve Kontrolü
HBS’nin önlenmesi ve kontrol altına alınması, birden fazla bilim dalının veya mesleki alanın bir araya gelerek çalıştığı bir yaklaşım gerektirir. Alınabilecek önlemler,
- Havalandırma İyileştirmesi: Taze hava dolaşımı sağlanmalı, HVAC sistemlerinin düzenli bakım ve temizlikleri yapılmalı ve CO₂, VOC, nem gibi parametreler sürekli izlenmelidir.
- Kaynakların Kontrolü: Düşük uçucu organik bileşikler içeren ürünler kullanılmalıdır. Ayrıca yeni mobilya ve yapı malzemeleri iyi havalandırılmış alanlarda kullanılarak nem kontrolü sağlanarak küf oluşumu önlenmelidir.
- İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemleri: Risk değerlendirmesi yapılmalı ve çalışanların şikâyetleri kayıt altına alınarak takibi yapılmalıdır. Çalışanlara farkındalık eğitimi verilerek sürece katkıları sağlanmalıdır.
- Ortam Ölçümleri ve İzleme: Ortam sıcaklığı, nem, CO₂, toz yoğunluğu gibi parametreler düzenli ölçülmelidir.
Sonuç olarak; Hasta Bina Sendromu, günümüzde kapalı mekânlarda çalışan ya da yaşayan bireyler için önemli bir halk sağlığı sorunudur. Özellikle ofislerde, okullarda ve hastanelerde iç ortam kalitesine yeterince dikkat edilmediğinde bu sendromun görülme sıklığı artmaktadır. HBS’yi önlemenin yolu, bina tasarımında sağlık ve güvenlik odaklı yaklaşımı benimsemek, havalandırma ve temizlik sistemlerini optimize etmek ve çalışanların şikayetlerini ciddiyetle değerlendirmekten geçmektedir. İşverenlerin, bina yöneticilerinin ve kamu otoritelerinin işbirliği ile sürdürülebilir çözümler üretmeleri gerekmektedir.
Kaynakça:
https://www.mfa.gov.tr/ic-hava-kalitesi-ve-hasta-bina-sendromu.tr.mfa
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/455041
https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140673696072200/fulltext
https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC2796751/
https://www.epa.gov/indoor-air-quality-iaq
https://www.osha.gov/indoor-air-quality








