Sanayi, ulaştırma, perakende, lojistik ve yapı sektörlerinde kullanılan araçlar, iş süreçlerinin bel kemiğini oluşturur.
Sanayi, ulaştırma, perakende, lojistik ve yapı sektörlerinde kullanılan araçlar, iş süreçlerinin bel kemiğini oluşturur. Kara yollarında kullanılan motosiklet, otomobil, minibüs, servis aracı, kamyon ve tır ya da denizlerde hizmet veren gemi ve feribotlar yalnızca yük ve yolcu taşımakla kalmaz; aynı zamanda çalışanların güvenliği, çevrenin korunması ve hizmetin sürekliliği açısından da büyük önem taşır. Ancak bu araçların güvenilir bir şekilde hizmet vermesi, düzenli ve planlı bakım-onarım faaliyetleri ile mümkündür. Bakımı ihmal edilen her araç, yalnızca ekonomik kayıplara değil, aynı zamanda can kayıplarına yol açabilecek riskler taşır.
Kara taşımacılığında bakım ve onarımın önemi her araç türünde farklı riskler üzerinden kendini gösterir. Motokuryelerin kullandığı motosikletlerde, fren ve lastik bakımı sürücünün hayatta kalma şansı ile doğrudan ilişkilidir. Şirket araçları ya da binek otomobillerde motor ve elektrik sistemlerindeki bakımsızlık, sürücüleri trafikte riskli durumlarla karşı karşıya bırakır. Minibüs ve servis araçları ise onlarca yolcuyu taşırken, kapı mekanizmalarındaki arızalar ya da direksiyon sistemindeki gevşemeler büyük kazalara yol açabilir. Tır ve Kamyonet gibi ağır vasıtalarda freni boşalmış bir aracın sebep olabileceği facialar, her gün karayollarında yaşanan kazalarla hatırlanır. Sabah işe giden işçileri taşıyan bir servis minibüsünün frenlerinin tutmaması sonucu devrilmesi, bakımın ihmal edilmesinin nelere yol açabileceğine acı bir örnektir.
Deniz taşımacılığında ise bakımın önemi daha da kritik hale gelir. Çünkü deniz araçlarında meydana gelen arızalar, genellikle karadan uzakta ve acil müdahale imkânlarının sınırlı olduğu ortamlarda yaşanır. Makine dairesinde yaşanan yağ sızıntısı, küçük bir kıvılcım ile birleştiğinde tüm gemiyi saran yangına dönüşebilir.
Deniz suyunun aşındırıcı etkisiyle gövdesinde çatlak oluşan bir gemi, kısa sürede su alarak batma riski ile karşı karşıya kalabilir. Kurtarma ekipmanlarının düzenli kontrol edilmediği bir durumda, bir kaza anında can yeleği ya da filikanın çalışmaması insan hayatını doğrudan tehdit eder. 2018’de İstanbul Boğazında bir dökme yük gemisinin dümeniyle ilgili sorun yaşayıp kıyıdaki tarihi bir köşke çarpması yaşanmıştır; bu vaka Boğaz trafiğinde bakımı eksik gemilerin ne kadar tehlikeli olabileceğini gösterir(*) 2014’te Adriyatik’te Norman Atlantic feribotunda çıkan yangın büyük bir kurtarma operasyonuna yol açtı; yüzlerce yolcu kurtarıldı, ancak ölümler de oldu. Soruşturmalar yangının araç güvertesinden başladığını, yangın söndürme sistemlerinin tam anlamayla çalışmaması nedeniyle yangın büyüdüğü anlaşılmış ve 28 kişinin ölümüne neden olmuştur. Bu vaka, özellikle araç ve yolcu taşıyan feribotlarda yangın riskine ve ekipman bakımlarının eksikliklerinin ölümcül sonuçlarına dikkat çekmektedir.(**)

Araçların periyodik muayeneleri de iş sağlığı ve güvenliği açısından kritik bir rol oynar. Türkiye’de kara araçları için zorunlu muayeneler; fren, direksiyon, aydınlatma, lastik, emniyet kemeri ve egzoz sistemleri gibi hayati parçaların kontrol edilmesini sağlar. Bu muayeneler, yalnızca trafik güvenliği için değil, iş hayatında kullanılan servis araçları, kamyonlar ve tırlar açısından da toplu iş kazalarının önlenmesinde belirleyicidir. Benzer şekilde, deniz araçlarında da liman başkanlıkları ve uluslararası denizcilik otoriteleri tarafından yapılan klas denetimleri ve yıllık muayeneler, gemilerin denize elverişliliğini güvence altına alır. Düzenli bakımın yanı sıra bu zorunlu muayeneler, ikinci bir kontrol mekanizması işlevi görerek eksikliklerin giderilmesini sağlar.
Bazı araç kullanıcıları (özellikle motokuryeler), artan maliyetler nedeniyle araçlarının bakım ve onarımlarını kendileri yapmayı tercih etmektedir. Ancak bu durumda, profesyonel bakış açısının eksikliği nedeniyle önemli noktalar gözden kaçabilmekte, değişim zamanı gelen parçalar fark edilmeyerek kullanıma devam edilmektedir. Bu durum, seyahat esnasında aracın performansını düşürmekte ve ciddi kazalara sebebiyet verebilmektedir. Benzer riskler yalnızca bireysel kullanıcılar için değil, iş hayatında kullanılan araçlar için de geçerlidir.
Tüm araçların bakım ve onarımlarının, üretici firmaların belirlediği periyotlarda ve yetkili servislerde yapılması esastır. Bu, hem aracın garanti koşullarının korunmasını hem de güvenliğinin profesyoneller tarafından teminat altına alınmasını sağlar. Araç bakımını kendi bünyesinde gerçekleştiren firmaların da bu süreci mesleki yeterliliği olan personel aracılığıyla yürütmesi son derece önemlidir.
Bakım-onarım faaliyetlerinin kendisi de iş sağlığı ve güvenliği açısından riskli bir süreçtir. Bir motosikletin zincir ayarını yapan ustanın zincir ile dişli arasına parmaklarının sıkışması, gemi makinelerini tamir eden teknisyenin yakıt buharına maruz kalması ya da araç altında çalışan bir işçinin krikonun devrilmesi sonucu ezilmesi, bakım işinin kendi içinde tehlikeler barındırdığını gösterir. Bu nedenle bakım-onarım işlerinin mutlaka iş güvenliği kurallarına ve işe uygun ortam, ekipman ve kişisel koruyucu donanımlar eşliğinde yapılması gerekir.
Araçların güvenli bir şekilde kullanılabilmesi için yalnızca periyodik bakımlar yeterli değildir; şoför ve operatörlerin her gün işe başlamadan önce yapacakları kontroller de kritik önem taşır. Lastik basınçları, frenler, farlar, sinyaller, ikaz lambaları, yağ ve yakıt seviyeleri gibi temel unsurların günlük olarak gözden geçirilmesi, olası arızaların erken tespit edilmesini sağlar. İş makineleri için ise hidrolik hortumların sızdırmazlığı, kaldırma donanımlarının sağlamlığı ve uyarı sistemlerinin çalışırlığı mutlaka kontrol edilmelidir. Bu basit görünen adımlar, iş kazalarının önlenmesinde hayati rol oynamakta ve hem çalışanların güvenliğini hem de işin sürekliliğini güvence altına almaktadır. Günlük kontroller, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün bir parçası olarak tüm çalışanlara benimsetilmeli ve disiplinle uygulanmalıdır.
İşverenlerin araç bakım ve onarım süreçlerini takip etmesi, bu süreçleri profesyonel kadrolar ile yönetmesi bir iş sağlığı ve güvenliği gerekliliğidir. Şoförlerin ya da operatörlerin kendi kendilerine bakım yapmasına izin verilmemeli, görev tanımlarının dışına çıkarak riskli işlere yönelmeleri engellenmelidir. Böylelikle hem çalışanların güvenliği korunacak hem de araçların sorunsuz bir şekilde görevlerini yerine getirmesi sağlanacaktır.
Düzenli bakım yalnızca kazaları azaltmaz, aynı zamanda işletmelere ciddi avantajlar da sağlar. Planlı bakım ile arıza ve iş durmalarının önüne geçilir, araçların kullanım ömrü uzar ve yüksek onarım maliyetleri düşer. Çevresel açıdan bakıldığında, düzenli egzoz bakımı hava kirliliğini azaltır, yakıt sızıntılarının önlenmesi deniz yaşamını korur. Ayrıca ulusal ve uluslararası mevzuatlarda öngörülen bakım zorunluluklarının yerine getirilmesi, işverenin yasal yükümlülüklerini de yerine getirmesi anlamına gelir.
Gelecekte araç bakım ve onarım süreçleri, teknolojinin katkısıyla daha güvenli ve sürdürülebilir hale gelecektir. Dijital bakım takip sistemleri sayesinde araçların tüm bakım geçmişi kayıt altına alınmakta, sensörler aracılığıyla arıza ihtimalleri daha gerçekleşmeden önce tespit edilebilmektedir. Akıllı lastikler basınç ve sıcaklığı sürekli ölçerek sürücüyü uyarırken, gemilerde kullanılan gelişmiş izleme sistemleri yakıt verimliliğini ve motor performansını anlık olarak raporlamaktadır. Bu tür teknolojiler yalnızca iş kazalarının önlenmesine değil, aynı zamanda çevresel etkilerin azaltılmasına da katkı sunmaktadır.
Araçların bakım ve onarımı iş sağlığı ve güvenliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Her aracın güvenli şekilde çalışması, yalnızca teknik bir gereklilik değil, aynı zamanda insan hayatını koruyan temel bir sorumluluktur. Teknoloji bakım süreçlerini kolaylaştırsa da, sorumluluk işverenlerin sistemli planlamaları, zorunlu muayenelerin titizlikle yerine getirilmesi ve çalışanların bilinçli uygulamaları ile yerine getirilecektir. Bakımı yapılmamış her araç gizli bir tehdit, düzenli bakımı ve muayenesi yapılmış her araç ise güvenli ve sürdürülebilir bir iş yaşamının teminatıdır.








