728 x 90

Finans Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği

Finans Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği

Ofis ortamı denince akla genellikle “güvenli” bir çalışma alanı gelir. Oysa ki, finans sektörü gibi yüksek tempolu, sürekli değişim ve gelişim içinde olan alanlarda, çalışan sağlığı açısından göz ardı edilmemesi gereken…

Seçil Cürey
Türkiye Ekonomi Bankası İş Güvenliği Uzmanı

Ofis ortamı denince akla genellikle “güvenli” bir çalışma alanı gelir. Oysa ki, finans sektörü gibi yüksek tempolu, sürekli değişim ve gelişim içinde olan alanlarda, çalışan sağlığı açısından göz ardı edilmemesi gereken pek çok risk bulunmaktadır. İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG), yalnızca üretim sektörüne özgü bir sorumluluk değil; masa başı çalışanlarını da kapsayan, kurumsal verimliliği ve çalışan mutluluğunu doğrudan etkileyen önemli bir alandır.

Türkiye’de son on yıllık süreçte sanayi ve tarım sektörlerinden hizmet sektörüne doğru belirgin bir istihdam kayması yaşanmış ve masa başı pozisyonlar giderek yaygınlaşmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılı istihdam verilerine göre, hizmet sektörünün toplam istihdam içindeki payı %57,9’a ulaşmıştır (TÜİK, 2024). Bu sektör içerisinde yer alan meslek gruplarının önemli bir kısmı, işlerini büyük ölçüde masa başında sürdürmektedir.

Bankacılık sektörü çalışanlarının da büyük bölümü, günün önemli bir kısmını bilgisayar başında hareketsiz geçirir. Bu durum; kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarını da beraberinde getirir. Uzun süreli oturma, sınırlı hareket, ergonomik açıdan yetersiz çalışma ortamı ve tekrarlayıcı hareketler, bu tür rahatsızlıkların başlıca nedenleri arasında yer almaktadır. Literatürde, özellikle bel, boyun, sırt ve omuz ağrıları ile el bileği problemleri, masa başı çalışanlarda sık görülen şikayetler olarak tanımlanmıştır .

Türkiye özelinde yürütülen araştırmalar da bu eğilimi desteklemektedir. Bir kamu kurumunda gerçekleştirilen çalışmada, masa başı çalışanların %79’u son bir yıl içerisinde kas-iskelet sistemi şikayeti yaşadığını belirtmiş ve %74’ü bu nedenle en az bir gün işe devamsızlık yapmıştır .Bu oranlar, Türkiye’deki ofis temelli iş gücü için de ciddi sağlık risklerinin söz konusu olduğunu ortaya koymaktadır. Fiziksel şikayetlerin yaygınlığı yalnızca kişisel sağlıkla sınırlı kalmamakta, aynı zamanda iş verimliliği, çalışan memnuniyeti ve iş gücü devamlılığı üzerinde de belirleyici rol oynamaktadır.

Göz sağlığı ile ilişkili şikayetler de masa başı çalışanlarda dikkat çeken bir diğer alandır. Uzun süreli ekran maruziyeti, göz kuruluğu, bulanık görme ve baş ağrısı gibi semptomlara neden olabilmektedir.

Bu sorunların önüne geçmek için öncelikle ergonomik risk değerlendirmesi yapılarak riskler belirlenmeli,  doğru oturma, hatalı duruşların düzeltilmesi  ve ergonomik ekipman kullanımına yönelik çalışanlara  eğitim programları planlanmalıdır. Ayrıca düzenli molalar, masa başı germe ve esneme hareketleri günlük rutine dahil edilmelidir.

Kurumsal sağlık taramaları, erken tanı ve müdahale açısından önemlidir. Kas- iskelet sistemi problemlerine ilişkin periyodik değerlendirmeler, hem bireysel sağlık hem de kurumsal performans açısından yarar sağlamaktadır.Ayrıca, ekranlı araçlarla çalışan personel için özel düzenlemeler uygulanmalı; bu çalışanlara işe girişte ve iş süresince periyodik göz muayeneleri yapılmalı, belirli aralıklarla göz dinlendirme molaları sağlanmalıdır.

Sonuç olarak, masa başı çalışanlarda görülen kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları vücutta sınırlı ancak yoğunlaşmış bir dağılım göstermektedir. Bu durum, iş yeri düzenlemelerinde ergonomik değerlendirmelerin bölgesel risk analizi ile birlikte ele alınmasının önemini ortaya koymaktadır.

Bankacılık sektöründe olduğu gibi açık ofislerde çalışılan işyerlerinde, iş hijyeninin yetersiz olması hem fiziksel sağlığı hem de işin verimini ve iş gücünü olumsuz etkileyen önemli bir faktördür. Kapalı ve havasız ortamlar; baş ağrısı, halsizlik ve konsantrasyon bozukluklarına neden olabilir. Bu olumsuz durumların önüne geçmek için iş hijyeni ölçümleri ihmal edilmemeli ve çıkan sonuçlar doğru şekilde değerlendirilmelidir.

İşyerlerinde stres de görünmeyen ancak sıklıkla karşılaşılan bir psikososyal risktir. Yüksek performans beklentisi, müşteri baskısı, iş yoğunluğu ve zaman yetersizliği gibi faktörler; çalışanlarda stres ve tükenmişlik sendromuna yol açabilir. Özellikle iş kaynaklı stresin yarattığı sağlık sorunları düşünüldüğünde, psikososyal riskler, çalışanın verimliliğini olumsuz etkileyen önemli bir unsurdur.

Stresin etkisiyle sigara, alkol ve madde kullanımı artabilir. Bu da psikososyal risklerin yalnızca iş yaşamını değil, çalışanın aile ve sosyal yaşamını da olumsuz etkilediğini göstermektedir. Bu nedenle işyerlerinde psikolojik destek hizmetleri sunulmalı, stres yönetimi programları uygulanmalı ve iç iletişim kanallarıyla çalışanlarla daha sık etkileşim kurulacak aktiviteler planlanmalıdır.

Ofis ortamlarında bilgisayar ve telefon gibi elektrikli ekipmanlarla çalışmak, yoğun kablo kullanımını da beraberinde getirir. Uygun olmayan cihaz kullanımı ve prizlere aşırı yüklenme, yangın riski oluşturabilir. Yangın oluşumunu engellemek ve olası bir yangına en kısa sürede müdahale edebilmek için gerekli ekipmanların bulunması kadar, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yerleşmiş olması da büyük önem taşır.

Bunun yanı sıra, acil durum planları titizlikle hazırlanmalı; düzenli yangın tatbikatları yapılmalı; yangın söndürme ekipmanları periyodik olarak kontrol edilmeli ve çalışanlara acil durum ile afetlere hazırlık eğitimleri verilmelidir.

Finans sektörü, “az tehlikeli” sınıfta yer alsa da; çalışan sayısı, iş temposu ve kullanılan teknolojik ekipmanlar nedeniyle çeşitli risklerle karşı karşıya kalmaktadır. Ancak burada önemli olan yalnızca yasal gereklilikleri yerine getirmek değil, çalışanların kendilerini gerçekten güvende ve değerli hissettikleri bir çalışma ortamı oluşturmaktır. Bu da İSG’nin bir prosedür olarak değil, kurumsal bir kültür olarak benimsenmesiyle mümkündür.

Bankacılık sektöründe rakamlar her şey gibi görünse de, bu sektörün gerçek gücü insan kaynağındadır.
Bu nedenle bankacılık sektöründeki İSG profesyonellerinin temel hedefi; işyerinde sağlıklı, güvenli ve mutlu çalışanlar yaratmaktır.

 

Kaynaklar:

  • T.C. Çalişma Ve Sosyal Güvenlik Bakanliği İş Sağliği Ve Güvenliği Genel Müdürlüğü- Psikososyal Faktörler Bilgilendirme Rehberi
  • Biruni Health and Education Sciences Journal (BHESJ) Volume 8/1 2025 p. 52-63
Admin

Admin
ADMINISTRATOR
PROFILE

Son Yazılar