İş sağlığı ve güvenliği kavramı yalnızca iş yerinin içinde değil, iş yerine geliş ve gidiş süreçlerinde de büyük önem taşır. Ülkemizde her yıl binlerce kişi trafik kazaları nedeniyle…
İş sağlığı ve güvenliği kavramı yalnızca iş yerinin içinde değil, iş yerine geliş ve gidiş süreçlerinde de büyük önem taşır. Ülkemizde her yıl binlerce kişi trafik kazaları nedeniyle yaralanmakta veya hayatını kaybetmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, ülkemizde meydana gelen toplam trafik kazası sayısı 1,4 milyonun üzerindedir. Bu kazaların yaklaşık %75’i sürücü hatalarından kaynaklanmaktadır (TÜİK, 2024)
İş yeri güvenliği kültürü içinde yol ve sürüş güvenliği konusu, çalışanların iş kazaları kadar yol kazalarına karşı da bilinçlendirilmesini hedefler. Çünkü bir çalışan iş yerine gelirken veya işten evine dönerken karşılaştığı trafik tehlikeleri de iş güvenliği kültürünün bir parçasıdır.
Yola çıkmadan önce yapılacak bazı basit kontroller, büyük kazaların önüne geçebilir:
Lastik kontrolü: Hava basıncının önerilen seviyede olması, diş derinliğinin mevzuata uygunluğu hayati önem taşır.
Fren sistemi: Özellikle uzun yol öncesinde fren balataları ve fren hidroliği kontrol edilmelidir.
Aydınlatma sistemi: Far, sinyal ve fren lambaları diğer sürücülerin bizi görebilmesi açısından kritik rol oynar.
Emniyet kemeri: Hem sürücünün hem de yolcuların emniyet kemeri takması, kaza anındaki ölüm riskini %50 oranında azaltmaktadır (Dünya Sağlık Örgütü, 2022).
Trafikte sürücüler için temel güvenlik kuralları vardır. Bunların bir kısmı yasal zorunluluk, bir kısmı ise kişisel sorumluluk gerektirir.
Hız Limitleri: Trafik kazalarının en önemli nedenlerinden biri aşırı hızdır. Özellikle şehir içinde hız sınırına uymak hem yaya güvenliği hem de araç güvenliği için elzemdir.
Takip Mesafesi: “İki saniye kuralı” olarak bilinen yöntem, aracın öndeki araçla arasına en az iki saniyelik mesafe koymasını ifade eder.
Dikkat Dağınıklığı: Telefonla konuşmak, mesaj yazmak ya da navigasyona uzun süre bakmak sürüş güvenliğini ciddi ölçüde azaltır.
Yorgunluk ve Uykusuzluk: Direksiyon başında uykusuzluk, alkol etkisine yakın derecede tehlikelidir. Uzun yolculuklarda 2 saatte bir mola verilmelidir.
Alkol ve Madde Kullanımı: Alkol veya uyuşturucu madde etkisi altında araç kullanmak kazaların ölümle sonuçlanma ihtimalini 3 ila 5 kat artırmaktadır (WHO, 2022).
Birçok işveren, çalışanlarının güvenliğini sadece iş yeri sınırları içinde değil, iş yeriyle bağlantılı tüm süreçlerde korumakla yükümlüdür. Özellikle saha çalışmaları veya servis araçlarıyla taşımacılığın yoğun olduğu sektörlerde yol güvenliği uygulamaları kritik öneme sahiptir. Bu çalışmaların önemli başlıkları şunlardır:
Eğitim Programları: Çalışanlara güvenli sürüş teknikleri, defansif sürüş (defensive driving) eğitimleri verilmelidir.
Araç Bakımı: Servis ve şirket araçlarının düzenli bakımının yapılması işveren sorumluluğundadır.
Servis Güvenliği: Çalışan servisi kullanan firmalarda sürücülerin belirli periyotlarda eğitim ve psikoteknik testlerden geçmesi önemlidir.
Politika ve Prosedürler: Şirket içinde cep telefonu kullanımı, hız limiti ve emniyet kemeri gibi konularda açık politikalar oluşturulmalıdır.
Yol güvenliği sadece sürücünün dikkatine bırakılmamalıdır. Aynı zamanda sistematik bir risk analizi ile ele alınmalıdır. Yol risk analizleri, iş yerinin çalışanlarına sunduğu güzergâhların, kullanılan servis araçlarının ve sık kullanılan yolların incelenerek olası tehlikelerin belirlenmesi ve kontrol önlemlerinin geliştirilmesi sürecidir.
Yol risk analizleri içerik olarak aşağıda belirtilen maddeleri kapsamaktadır. Bu içerik ihtiyaçlara göre artırılabilir, aynı şekilde azaltılabilir.
Güzergâh Tespiti: Çalışanların işe geliş ve gidişte en sık kullandığı yolların belirlenmesi.
Tehlikeli Noktaların Belirlenmesi: Kavşaklar, keskin virajlar, dar köprüler, yaya geçitleri, ışıklandırması zayıf bölgeler ve kaza istatistikleri yüksek alanlar.
Trafik Yoğunluğu Analizi: Özellikle sabah ve akşam saatlerindeki yoğunluk göz önünde bulundurularak alternatif saat veya güzergâh önerilerinin geliştirilmesi.
Altyapı Durumu: Yol yüzeyindeki bozukluklar, çukurlar, bakım çalışmaları veya kar/yağmurda artan kayma riski.
Araç Faktörleri: Kullanılan araçların bakım durumu, lastik uygunluğu, fren ve far kontrolleri.
Sürücü Faktörleri: Sürücülerin eğitim, deneyim ve dikkat durumlarının değerlendirilmesi.
Yol risk analizi çalışmasına sadece taşıma veya lojistik sektörünün bir parçası veya çalışması olarak bakılmamalıdır. Tüm işyerlerinde kullanılan araçlar ve güzergâhlar risk açısından incelenmelidir. Bu inceleme birçok konuya yardımcı olacaktır:
Kazaların Önlenmesi: Tehlikeli noktaların önceden belirlenmesi, hem işveren hem de çalışan için proaktif tedbirler alınmasını sağlar.
Planlama: Servis güzergâhlarının daha güvenli yollar üzerinden yapılmasına yardımcı olur.
Maliyet Azaltımı: Kaza sonrası araç onarımı, iş gücü kaybı ve sigorta giderleri gibi maliyetlerin önüne geçer.
Yasal Uyum: 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde risk analizi yapmak işverenin sorumluluklarından biridir. Bu sorumluluk, yol ve ulaşım süreçlerini de kapsar.
Çalışan Memnuniyeti: Güvenli ulaşım imkânları, çalışanların motivasyonunu ve işe bağlılığını artırır.
Trafikte güvenli davranışların alışkanlık haline gelmesi, tıpkı iş yerindeki güvenlik kültürü gibi zamanla oluşur. Çalışanların birbirlerini uyarması, örnek davranışlar sergilemesi ve yöneticilerin bu konuda teşvik edici olması yol güvenliğini kurumsal bir değere dönüştürür. Unutulmamalıdır ki, güvenli sürüş yalnızca bireysel değil toplumsal bir sorumluluktur. İş yerine güvenli ulaşmak, iş kazalarının önlenmesi kadar önemlidir.

Kaynaklar:
-
TÜİK (2024). Karayolu Trafik Kaza İstatistikleri. https://data.tuik.gov.tr
-
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) (2022). Global status report on road safety. https://www.who.int/publications
-
Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM). Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmelikleri. https://www.kgm.gov.tr








