Yapı dayanımını etkileyen en önemli faktörlerden biri, yapının inşa edildiği alanın jeolojik özellikleridir. Eğer yapının inşa edildiği alanın…
Yapı dayanımını etkileyen en önemli faktörlerden biri, yapının inşa edildiği alanın jeolojik özellikleridir. Eğer yapının inşa edildiği alanın zemin özellikleri, depremselliği, yer altı suları, çevre koşulları ve civar yapılarla ilişkisi yeteri kadar incelenmemiş ve yapı mevcut duruma uygun mühendislik yöntemleri ile inşa edilmemiş ise deprem gibi tetikleyicilerle yapının dayanımı tehlikeye girecektir. Bu gibi durumlar sonucunda yapının çökmesi ve/veya kısmen çökmesi ile maddi, manevi kayıplar yaşanılması kaçınılmazdır.
Yıkım gibi acı olayların yaşanmaması için ev, işyeri gibi mahallerin inşasında aşağıda yer alan jeolojik unsurlara dikkat edilmesi son derece önem arz etmektedir.
1. Yapı Bileşenlerinin Özellikleri ve Büyüklükleri:
Yapıların temel ve statik hesaplarının yapılabilmesi için zemin araştırma verileri ile geoteknik değerlendirmeleri içeren, her bir bina için zemin ve temel etüt raporu hazırlanmalıdır. Bu jeolojik araştırmalar; yapı inşa aşamasından önce sondaj, laboratuvar analizleri, jeofizik yöntemler (sismik vb.) gibi metotlarla yapılmakta olup, kullanılan metotların uygulanma şekli bodrum kat yüksekliği, bodrum sayısı, bina yüksekliği, bina oturum alanı, bina önem kat sayısı ve bina kullanım sınıfı gibi verilere göre değişkenlik göstermelidir.
2. Zemin Birimlerinin Özellikleri:
Binanın oturduğu alanın sağlam kayaç yapısına uygun olmasına ve bina oturum alanının tamamıyla bu aynı yapı üzerine oturmasına dikkat edilmelidir. Yapı oturum alanının gevşek birimler üzerine denk gelmesi durumunda zemin iyileştirme çalışmaları (kazık, kazı, iksa vb.) yapılmalıdır.
İnşaat girişimi öncesinde özellikle şişme ve/veya yüksek oturma potansiyeli bilinen zeminler, dolgu zeminler, yumuşak, gevşek veya organik madde içeren zeminler ile kütle hareketi tehlikesi (heyelan, kaya düşmesi vb.) olan alanlar belirlenmeli ve değerlendirilmelidir.
3. Depremsellik:
Yapının bulunduğu/bulunacağı bölge fay hatlarının olup olmadığı araştırılmalı ve bölgenin bulunduğu deprem zonu değerlendirilmelidir.
4. Civar Yapılar:
Yapının uygun zemin koşullarını sağlamak amacıyla; komşu yapılar, yollar, altyapı şebeke sistemleri (su, kanalizasyon, gaz, telefon, elektrik vb.) her türlü kazı, iksa sistemleri, yer altı suyu seviyesinin düşürülmesi ve drenaj faaliyetleri gibi durumlar gözetilmelidir.
5. Çevre Koşulları:
Herhangi bir inşaat girişimi öncesinde, yapı alanı ve yakın çevresinde; hidrojeoloji, tabii bitki örtüsü, yüzeysel su rejimi, şev/yamaç duyarsızlığı, çökme ve yer değiştirme hareketleri vb. doğal süreçlerle ilgili durumlar değerlendirilmeli ve mühendislik yöntemlerinden faydalanılmalıdır. Öte yandan dere yatakları ve alüvyal bölgelerde yapılaşma durumu iyi irdelenmelidir.
6. Yer Altı Suyu:
Mevsimsel değişimler göz önüne alınarak belirlenen maksimum yer altı su seviyesi belirlenmeli, temel etki derinliği ile etkileşimi olup olmadığı değerlendirilmeli ve gerekli ise özel önlemler alınmalıdır. Yer altı suyu seviyesinin altında yapılan veya yer altı suyundan kaynaklanan risk etkileri de değerlendirilmelidir.
Yapıların inşası öncesinde bu jeolojik faktörlerin incelenerek, etüt raporunun hazırlanması; yapı dayanımının ilk unsuru olan bina-zemin ilişkisinin doğru kurgulanmasını sağlayacaktır. Bu kapsamda, başta ev, işyeri olmak üzere tüm binaların projelerinin yerel idarelerden kontrol edilmesi; sonrasında ise bina statiğinin uygunluğunun incelenmesi sağlam olmayan binaların kontörlünde ilk basamak kontrol olarak değerlendirilmesi fayda sağlayacaktır.








