Bu yıl 6 Şubatta 10 ilimizde yaşanan deprem felaketinin acısıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe gelmekteyiz. Bu yıkımın sonuçları yalnız deprem…
Bu yıl 6 Şubatta 11 ilimizde yaşanan deprem felaketinin acısıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe gelmekteyiz. Bu yıkımın sonuçları yalnız deprem bölgesinde değil tüm ülkede maddi-manevi her alanda kendisini hissettirmektedir. Olağan dışı durumların neden olduğu olumsuz koşullardan en çok kadın ve çocukların etkilendiğini biliyoruz. Toplumsal cinsiyet açısından yapılan birçok araştırma, farklı coğrafi bölgelerde, kadın ve erkeklerin farklı şekilde etkilendiklerini ve başa çıkma mekanizmalarında farklılıkların ve değişkenlerin olduğunu göstermektedir. Olağan dışı durumların en yıkıcı olanı can kayıpları arasında da kadın ölümlerinin, erkeklerden fazla olduğu dikkat çekicidir.
Aslında kadınların farkındalıkları ile sahip oldukları becerileri nedeniyle olağan dışı durumlarda güçlü aktörlerdir. Ancak toplumsal cinsiyet rolleri ve özellikle kadının düşük eğitim seviyesi, yetiştirilme tarzından kaynaklı geliştirdikleri davranışları, yaşamları boyunca edindikleri becerileri gibi sosyal statüleri nedeniyle ODD sırasındaki güvenli davranışlar gösterebilmelerini etkiler, savunmasız ve dezavantajlı durumda kalabilirler. Bu nedenle kadınların afet sırası ve sonrasında karşılaşmış oldukları cinsiyete dayalı sorunların tespit edilmesi gerekir.
Örneğin kıyafetleri nedeniyle rahat hareket edemeyen kadınların, kaçış ve tahliyelerinde fiziksel zarar görmeleri olasıdır. Yine ODD sonrasında üreme sağlığı hizmetlerine ulaşımda zorluklarla karşılaşabilirler. Hamile kadınların olayın şoku ile erken doğum yaptıklarını biliyoruz, sonrasında da özel bakım gereken lohusa döneminde belki evini, eşini ailesine kaybeden kadınların da olduğu, barınma, beslenme, güvenlik gibi temel ihtiyaçların karşılanamadığı günler olabilmektedir.
Halk sağlığı çalışmalarının yeterince sunulamamasına bağlı İstenmeyen gebelikler, enkaz nedeniyle oluşan çevre kirliği ve tuvaletlerin, temiz suyun olmamasına bağlı, hijyen, nedeniyle çeşitli enfeksiyonlara yakalanma riskleri bulunmaktadır. Yine uluslar arası çeşitli ODD’ler incelendiğinde sağlık yardım malzemelerinin hazırlanması ve dağıtımında kadınların özel ihtiyaçlarının önceliklenmediği görülmektedir.
Son yaşadığımız deprem bize göstermiştir ki, Kadınların yardım isteme, yardıma ulaşmada ciddi sıkıntıları vardır, eşini, ailesini kaybeden kadının anne olarak üstlendiği rol nedeniyle bakım sunması gereken çocuk, yaşlı ve hastalar olduğundan, yardım bölgesine ulaşmakta sıkıntı yaşamaktadır Erkek egemen toplumlarda, kadının eğitim eksiği, ev içi görevleri, sorumlulukları, kendini ifade ve hareket özgürlüğünün bulunmaması gibi nedenlerle, psikolojik travmaya da girmekte hatta daha ilerisi tükenmişlik ve depresyonla sonlanmaktadır.
Olağan Dışı Durumlarda Kadın Sağlığı Hizmetleri
Birincil sağlık hizmetinin ayrılmaz bir parçası olan üreme sağlığı, doğurgan çağdaki kadınların ölümlerine neden olabilen gebelik ve doğum komplikasyonları, malnutrisyon ve epidemiler, kadınlara yönelik olumsuz davranışlar bu dönemde ilgilenilmesi gereken konular arasındadır.
Doğumun sağlık personeli tarafından temiz ve güvenli koşullarda yapılması önemlidir. Deprem gibi ODD durumunda genellikle açık alanda olmaktadır. O nedenle acilen doğum kitleri hazırlanarak bölgeye ulaştırılmalıdır.
ODD’larda anneler, doğumhane gibi sağlık birimlerinin kullanılamayacak kadar zarar görmesi, uygunsuzluğu, ya da ulaşılamaması gibi nedenlerle sağlıksız ortamlarda yapılan erken doğum, doğum sonu kanamalar, doğum sonu enfeksiyonlar, gebelik zehirlenmesi, zor doğum, doğum komplikasyonları, düşükler ve sistemik hastalıklar gibi indirekt nedenlerle kaybedilmektedir.
Gebe kadınlara ait gebelik takip bilgilerine ulaşılamaması, özel durumlu gebeler için yine olumsuzluklara neden olmaktadır.
Doğum sonrası güvenli annelik programı uygulamaya geçirilmeli ve lohusa bakımı, beslenmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
İstenmeyen gebeliklerin önlenmesi için birinci basamak sağlık hizmetleri içerisinde doğum kontrol yöntemleri ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar da mutlaka düşünülmesi ve önlem alınması gereken konulardandır.
Kadınların yaşanılanlardan dolayı etkilenmeleri ve psikolojik sıkıntılar yaşamaları kaçınılmazdır. Bu dönemde psikolojik destek mutlaka sunulması gereken bir diğer konudur.
Özetle ODD durumlarında kadın olmak hem sosyal hem de sağlık açısından çok daha zor.
Kaynaklar:
-
Afet Süreçlerinde Kadın Bireylerin Yaşadığı Sorunlar ve Çözüm Önerileri: İzmir İli Örneği Batman Üniversitesi Yaşam Bilimleri Dergisi Cilt 11, Sayı 1 (2021)
-
Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Afet Riski Yönetimi ve İklim Değişikliğiyle Mücadele –Bige Açımuz Aralık 29 2021 Koç Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Araştırma ve Uygulama Merkezi
-
Olağan Dışı Durumlarda Kadın Sağlığı Hizmetleri – TTB yayınları -2002 (sayfa 91-102)
-
Afet Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Doğal Afetlerde Cinsiyete Dayalı Zarar Görebilirlik Farkı-Ece ÜNÜR -30.01.2021 İstanbul Aydın Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi