ILO ve WHO İş Sağlığı Uzmanlar Ortak Komitesinin 1950 yılında gerçekleştirdiği toplantısında yapılan ve 1995 yılında revize edilen iş sağlığı tanımı…
ILO ve WHO İş Sağlığı Uzmanlar Ortak Komitesinin 1950 yılında gerçekleştirdiği toplantısında yapılan ve 1995 yılında revize edilen iş sağlığı tanımı; “her türlü işte çalışanların çalışanların fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam iyilik durumlarının korunması ve geliştirilmesi, çalışma şartlarından ötürü çalışanların sağlıklarının yitirilmesinin önlenmesi, çalışma sırasında sağlıklarını olumsuz yönde etkileyecek faktörlerden korunmaları, onların fizyolojik ve psikolojik yapılarına uygun bir işe yerleştirilmesi ve bunun sürdürülmesini, özetle işin çalışana, çalışanın da işe uygunluğunun sağlanmasını amaçlar”.şeklindedir. Bu tanım iş sağlığı ile uğraşan herkese yol göstericidir.
Çalışma ortamının gözetimi ile çalışanın sağlık gözetimi bir bütündür. Koruyucu sağlık hizmetini kapsayan bu kavram içinde; daha işe girişte yapılan tetkik ve muayeneler ile mevcut durum tespit edilerek, işin çalışana, çalışanın işe uygunluğu değerlendirilir ve tüm çalışmalar kayıt altına alınır.
İş yerinde fiziksel, kimyasal, biyolojik, psikososyal, ergonomik pek çok sorunun varlığı, çalışanların sağlığını tehdit edebilir. Bu nedenle iş yerinde risklerin tespiti önemlidir. Bir çalışanın iş ortamının gözetimi, işe giriş, periyodik, portör ya da işe dönüş muayenelerinin yapılması, mesleki rehabilitasyonu, çalışanların ortamdaki riskler ve bunlara yönelik sağlık gözetimi konusunda bilgilendirilmesi, bağışıklama çalışmaları, genel hijyen koşularının izlenmesi, yıllık çalışma planının hazırlanması, bir önceki yılın yıllık değerlendirme raporunun hazırlanması, sağlık kayıtlarının kişilik hakları çerçevesinde kilit altına alınması, iş kazası ya da meslek hastalığı veya şüphesi durumunda olayın analizi, İSG kurullarına katılma ve çalışmalarında aktif rol alma, sağlık ve güvenlik eğitimlerine katılma, gerekli durumlarda yer ya da iş değişikliği önerisinde bulunma sağlık gözetiminin temel konu ve uygulamalarıdır.
Başta Anayasa olmak üzere, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve İş Kanunu, çalışma hayatındaki bazı konuları düzenlemektedir. Örneğin Anayasa’nın 50. Maddesinde “kimsenin yaşına, cinsiyetine ve gücüne uygun olmayan işlerde çalıştırılamayacağına”, 56. Maddesinde de “herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğuna” vurgu yapılmaktadır. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda ise sağlık gözetiminin sürekliğini öngören periyodik-portör muayenesinin kimlere, ne sıklıkla yapılacağı belirtilmiştir.6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu öncesinde, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5. Bölümünde yer alan “İş Sağlığı ve Güvenliği” maddelerinden ve tüzük – yönetmelikler yararlanılmaktaydı. 4857 sayılı İş Kanunu’nda, iş sağlığı gözetimine ilişkin, yaş, cinsiyet, özel durumlu çalışanların çalışma koşulları gibi çalışanın sağlık gözetimi ve çalışma ortamının gözetimi oldukça ayrıntılı açıklamalarla anlatılmaktadır. Bu tüzükte, işverenler işyerlerinde iş sağlığı güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri bulundurmakla, işçiler de iş sağlığı güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlü oldukları belirtilmektedir.
Ancak dar kapsamlı olan bu düzenlemeler, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile birlikte genişletilmiştir. Koruyucu sağlık anlayışı taşıyan bu kanunla, daha iş kazaları ve meslek hastalıkları ortaya çıkmadan önce alınacak önlemlere yer verilmiştir.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun amacı, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.125. Maddesinde İşverenlerin sorumlulukları yer alır ve çalışanların iş yerinde maruz kalacakları sağlık ve güvenlik risklerini dikkate alarak sağlık gözetimine tabi tutulmaları, çalışanların işe girişlerinde, iş değişikliğinde, iş kazası, meslek hastalığı veya sağlık nedeniyle tekrarlanan işten uzaklaşmalarından sonra işe dönüşlerinde talep etmeleri hâlinde, işin devamı süresince, çalışanın ve işin niteliği ile iş yerinin tehlike sınıfına göre Bakanlıkça belirlenen düzenli aralıklarla, çalışanların sağlık muayenelerinin yapılmasının sağlanmasından işveren sorumlu tutulmaktadır. Yine sağlık gözetimi nedeniyle oluşan maliyet ve her türlü ek maliyetler yine işverenler tarafından karşılanır denilmektedir. Bununla birlikte, çalışanlarında görev ve sorumlulukları belirlenmiştir.
Çalışanın sağlık gözetimi, planlı yapılan (işe giriş, ek muayene, tamamlayıcı ya da periyodik muayene gibi) aktif sağlık gözetimi şeklinde olabildiği gibi, çalışanın herhangi yakınması nedeniyle doktora gittiğinde, başka bir hastalığı nedeniyle yapılan tetkiklerde ya da tesadüfen ortaya çıkan bulguların meslekle ilişkilendirilmesiyle, pasif sağlık gözetimi şeklinde de olabilir. Eğer bir bölgede pasif sağlık gözetimiyle mesleki sağlık sorunları saptanıyorsa, orada iş sağlığına ilişkin bir sistemin kurulamamış olması, ya da sistemin doğru gitmediğinin göstergesi olabilir. Bu gibi durumlarda, o bölgedeki tüm çalışanlar sağlık gözetiminden geçirilmeli, iş sağlığı sistemi tümüyle yeniden değerlendirilmelidir.
Sağlık Gözetimi Yükümlülüğü
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun işverenler açısından getirdiği bir başka yükümlülük de çalışanlarının sağlık gözetimlerinin yapılmasıdır. 15. Maddede İşveren, çalışanların iş yerinde maruz kalacakları saplık ve güvenlik risklerini dikkate alarak sağlık gözetimine tabi tutulmalarını ve çalışanların işe girişlerinde, iş değişikliğinde, iş kazası, meslek hastalığı veya sağlık nedeniyle tekrarlanan işten uzaklaştırmalarından sonra işe dönüşlerinde talep etmeleri halinde, işin devamı süresince, çalışanın ve işin niteliği ile iş yerinin tehlike sınıfına göre Bakanlıkça belirlenen düzenli aralıklarla sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlamak zorundadır. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta sayılan işlerde çalışacaklar, o işe uygunluğunu sağlık raporu ile belgelendirmek zorundadır ve çalışandan alınan sağlık raporunun gizliliği esastır. Bu Kanun kapsamında alınması gereken sağlık raporları, iş yeri sağlık ve güvenlik biriminde veya hizmet alınan ortak sağlık ve güvenlik biriminde görevli olan iş yeri hekiminden alınır ve sağlık raporunun maliyeti işçiye yansıtılmaz, işveren tarafından karşılanır
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı Ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından, Türkiye`de İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Koşullarının İyileştirilmesi Projesi kapsamında, Çalışma Yaşamında Sağlık Gözetimi Rehberi hazırlanmıştır. Bu rehberin amacı; iş sağlığı alanında, meslek hastalıklarından kaynaklı kayıpları azaltmak için öncelikle iş yeri hekimleri olmak üzere iş sağlığı alanında bulunan tüm kesimlere ulusal ve uluslararası mevzuat, norm, bilgi ve belgeler detaylı olarak vermektir.
Yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı Ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından, Türkiye`de İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Koşullarının İyileştirilmesi Projesi kapsamında, Kimya Ürünleri İmalatı Sektöründe İş Sağlığı Gözetimi Rehberi, Mobilya Sektöründe İş Sağlığı Gözetimi Rehberi, Tekstil Sektöründe İş Sağlığı Gözetimi Rehberi gibi sektörlere özel rehberlerde hazırlanmıştır.
Ancak bir sektörde sadece tekbir sorun yoktur, fiziksel, kimyasal, biyolojik, psikososyal, ergonomik pek çok sorun bir arada çalışanın sağlığını tehdit etmektedir. Dolayısı ile sağlık gözetimde, çalışanlar fiziksel, psikososyal ve kültürel yapısıyla bir bütün olarak ele alınır ve çalışanın etrafında tüm risk etkenleri de bütün olarak değerlendirilir.
6331 sayılı yasası sonrasında 22.12.2012 de yürürlüğe giren, İş Sağlığı Ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği’nde İş Sağlığı ve Güvenliği Birimleri(İSGB) ve Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri (OSGB), işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak amacıyla; dolaylı olarak çalışanın sağlığını korumaya yönelik pek çok sorumluluğun yanı sıra, doğrudan çalışanların sağlığını korumak ve geliştirmek amacı ile işçilere verilecek sağlık gözetiminden de sorumlu tutulmuşlardır.
Daha sonraları çıkan yönetmeliklerle de sektörel olarak sağlık gözetiminin önemi ve dikkat edilecek konular maddeler halinde belirtilmiş, hangi işlerde hangi konulara daha fazla dikkat edilmesi gerektiği detaylandırılmıştır.
Sonuç olarak, sağlık gözetimi, 6331 sayılı yasadan önce de yapılmakta olmakla birlikte, işveren ve çalışanların sorumluluklarının belirlenmesi, yapılacakların detaylandırılması, hangi durumlarda hangi yolun izleneceğine yönelik mevzuatta yer alan yönetmelikler ve rehberlerle daha geniş kapsamlı hale gelmiştir.
Kaynak: