6331 Sayılı Kanun öncesi, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konular bazı tüzük ve yönetmeliklerin içerisinde mevcuttu, 6331 ile birlikte aslında iş sağlığı ve güvenliğinin kanunda…
Dr. Özgür Turgay / Wellpoint Şirketler Grubu YKB
6331 Sayılı Kanun öncesi, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konular bazı tüzük ve yönetmeliklerin içerisinde mevcuttu, 6331 ile birlikte aslında iş sağlığı ve güvenliğinin kanunda tek başına yer alması sağlanarak dikkat çekildi ve bakış açısı değiştirildi. İş sağlığı ve güvenliğinin sadece çok tehlikeli olarak sınıflandırılan iş kollarında değil (tersane, madencilik, inşaat gibi) istihdamın olduğu her alanda, tüm sektörlerde ne kadar önem taşıdığını bizlere göstermiş oldu.
ÇSGB 2012 yılından bu yana sürekli güncellemeler yaparak yönetmeliklerin sahada uygulanabilir hale gelmesi için çalışmalarına devam ediyor. İlerleyen yıllarda da sektörün yukarı yönlü olarak ilerleyeceğine inanıyorum. Özellikle denetimlerin artması ile de sektörümüzde çıtayı yukarıya çıkarmaktadır. Yasanın yürürlüğe girdiği 2012 yılından bu yana, sektör sürekli gelişim gösteriyor. Bunu kısaca açıklayacak olursak, sektörde çalışan profesyoneller, ÇSGB’nin vermiş olduğu sertifikalarla yetinmeyerek, uluslararası sertifikasyon programlarına katılıyor, gelişimleri için kurs ve seminerleri kaçırmıyorlar. Kurumlar artık sadece yasanın zorunlu tuttuğu hizmetle sınırlı kalmıyor. İşletmeye en uygun kurgu ile hizmet alımı gerçekleştirmekle beraber, iş güvenliğini bir kültür haline getirebilmek için eğitimler, seminerler ve sertifika programları organize ediyorlar. Ancak daha ilerlememiz gereken çok ciddi bir yol var. Hala birçok kurum bu hizmeti sadece zorunlu olduğu için alıyor ve gelişime çok kapalılar. Bu hizmete teşvik etmek, İSG’yi bir kültür olarak kurumlarına entegre eden hizmet alıcılara belirli teşvikler sağlanması, oluşan maliyetlerin bir kısmının paylaşılması gibi konuların devreye alınması gerekiyor. Kalitenin artması ile bu hizmetlerimizi ihraç etmemizde söz konusu olacak ve ülkemize sağlık turizmi hizmeti gibi döviz kazandırıcı bir faaliyet haline gelecektir.
Son olarak hizmet alıcıların, bu süreçleri standart ihale süreçlerinden de çıkarması gerekiyor. Düşünün bir iş yeri hekimi hizmeti alımı için açık eksiltme ihalesi yapılıyor. Oysa ki aldığınız hizmetin kalitesi, size hizmet verecek çalışanın deneyimi, hizmet aldığınız kurumun yeterliliği gibi konular değerlendirilmeden sadece fiyata bakarak seçim yapılıyor. Zaten karlılığın çok düşük olduğu bu sektörde bu tür uygulamalar çok ciddi orta vadeli sorunlar yaratıyor. Kurumlarından bu alışkanlığından uzaklaşması gerekiyor.
Henüz bebek bir sektör olarak daha yapılacak çok iş var. Bu alanda daha fazla işbirliğini ortaya çıkarmamız şart ve rekabeti fiyat odağından çıkartıp kalite odağına taşımamız gerekiyor. Biz Wellpoint olarak, sektördeki oyuncuların refahını ve hizmet kalitesini her zaman ön planda tutarak hareket ediyoruz ve bunu destekleyici nitelikte adımlar attık. Mutlu Çalışan Hattı bunun en iyi örneklerindendir. Gerek sahada gerek merkezdeki çalışanlarımız desteğe ihtiyaç duydukları anda bize ulaşabiliyorlar. Aynı şekilde Mutlu Müşteri Hattı da, bu amaçla kuruldu. Hizmet noktasındaki tüm talepleri bu hatlar aracılığı ile bize hızlıca ulaştırmaktadırlar.
Bu vesile ile Tez Medikal ailesinin çabalarını takdirle izlediğimizi de ifade etmem gerekiyor. Hep beraber bu sektörü daha iyiye taşıyacağımıza inancımız yüksek.