728 x 90

Lejyoner Hastalığı

Lejyoner Hastalığı

Lejyoner hastalığı, Legionella pneumophila isimli bakterinin neden olduğu nadir fakat ciddi bir akciğer enfeksiyon hastalığıdır.

Lejyoner hastalığı, Legionella pneumophila isimli bakterinin neden olduğu nadir fakat ciddi bir akciğer enfeksiyon hastalığıdır. Bakteri göller, dereler, durgun sular gibi su ile ilişkili tüm ortamlarda; klima, jakuzili havuz, havalandırma sistemleri gibi sistemlerden solunum yoluyla bulaşır. Genellikle oteller, hastaneler veya ofisler gibi toplumsal alanlarda sık olarak bulunur.

Atipik pnömoni (zatürre) sebebi olarak ilk Lejyonella Pnömonisi vakası 1976 yılında Philadelphia’da düzenlenen ve ABD savaş gazilerinin katıldığı Amerikan Lejyonu toplantısında ortaya çıkmıştır. Ancak benzer bakterilerin 1947’den itibaren solunum sistemi ile ilgili salgınlar oluşturmuş olduğu retrospektif (geriye dönük) incelemelerle belirlenmiştir.

Legionella grubu bakteriler Pontiac Ateşi (Humması) ve Lejyoner Hastalığı olmak üzere başlıca 2 tür solunum sistemi hastalığına yol açar.

Pontiac Ateşi,  Michigan’daki bir salgından sonra tanımlanan bu hastalık 1-2 gün süren kuluçka dönemi sonrası baş ağrısı, yüksek ateş, öksürük, kas ağrısı gibi belirtilerle başlar. Pontiac Ateşi, Lejyoner Hastalığına göre daha hafif seyreder ve hasta kendini çok kötü hissetmesine rağmen antibiyotiğe gerek kalmadan 5-6 gün içinde iyileşir.

Lejyoner Hastalığında ise 2-10 gün arası süren eklem ağrısı, öksürük, kırgınlık gibi özgül olmayan belirtilere birkaç saat içinde nefes darlığı, göğüs ağrısı, titreme, baş ağrısı, ateş (39-40,5°C), karın ağrısı, ishal ve kusma eklenebilir. Santral sinir sistemi etkilenmişse uyuşukluk ve zihin bulanıklığı görülebilir. Bu formda akciğerde çok odaklı ve ölüm oranı oldukça yüksek (%15)  nekrotizan pnömoni (zatürre) meydana gelebilir. Hastalık uzun sürede iyileşir ve bağışıklık sistemi bozuk olan hastalarda ölüm oranı % 80’e kadar çıkabilir. İyileşen hastaların birçoğunda akciğer fonksiyonlarında kalıcı olarak bozulma sık görülebilir.

Yapılan araştırmalarda, Lejyonellanın deniz suyu hariç tüm sularda doğal olarak bulunabileceğini göstermiştir:

  • Şebeke suyu, sıcak su kaynakları (hastaneler, pansiyonlar, evler ve oteller)
  • Yüzey suları (özellikle ısınmış nehirler, göller, göletler)
  • Sarnıçlar
  • Islak zeminler
  • Yüzme havuzları ve jakuzi suyu, ılık su kazanları
  • Soğutma suları, soğutma kulesi
  • Klimalı nemlendiricilerin püskürtme suları (havalandırma ve klima sistemleri)
  • Diş hekimliği uygulamaları (turbo delici, çalkalama suyu)

Lejyonellanın ön koşulu su sıcaklığının artmasıdır. Canlı Lejyonella doğal ortamda risk aralığı olarak adlandırılan 25-55 °C, pH değeri 5.5-9.2 ve çözünmüş oksijen konsantrasyonu 6.0-6.7 mg/l aralıklarında rahatlıkla çoğalır. Ancak, Lejyonella sarmal boru kullanılan ve dolayısıyla suyun iyi karışmasını önleyen sistemlerde görünüşte 55-60 °C’de tutulan su sistemlerinden de izole edilmiştir.

Bakteri soğuk suda da bulunabilir ancak kayda değer derecede çoğalamaz. Öyle ki, Lejyonella yeraltı suyunda ve soğuk içme suyunda (18 °C altı) hemen hemen hiç görülmez. Lejyonellanın çoğalması için ideal koşullar yüzey suyu tedarik sistemlerinde mevcuttur (örneğin borular ve su tesisatı, klima). Eski ve bakımı iyi yapılmayan veya seyrek kullanılan su sistemlerinde ve saklama depolarında Lejyonella riski daha yüksektir (suyun uzun süre beklemesinden dolayı Lejyonellanın çoğalması nedeniyle).

Suyun içindeki Lejyonella doğrudan sağlık riski doğurmaz. Bugüne kadar insandan insana doğrudan enfeksiyon vakası raporlanmamıştır. Çoğu insan, Lejyonella bakterisi içeren mikroskobik su damlacıklarını soluduğunda hastalığa yakalanır. Bu, duştan, musluktan veya jakuziden gelen sprey veya büyük bir binadaki havalandırma sisteminden gelen su olabilir.

Lejyoner hastalığı, mikropların kolayca yayılabileceği ve insanların enfeksiyonlara karşı savunmasız olduğu hastanelerde ve bakım evlerinde sık görülebilir. Ancak Lejyonella bakterisine maruz kalan herkes hasta olmaz. Aşağıdaki durumlarda hastalığa yakalanma ihtimali daha yüksektir:

  • Sigara içmek.Sigara içmek akciğerlere zarar verir ve kişiyi her türlü akciğer enfeksiyonuna karşı daha duyarlı hale getirir.
  • Zayıflamış bir bağışıklık sistemine sahip olmak.Bu, insan immün yetmezlik virüsü (HIV) ve edinilmiş immün yetmezlik sendromunun (AIDS) veya bazı ilaçların (özellikle kortikosteroidlerin ve bir nakilden sonra organ reddini önlemek için alınan ilaçlar) bir sonucu olabilir.
  • Kronik bir akciğer hastalığı (kronik bronşit, amfizem gibi)
  • Şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, kanser gibi hastalıklar.
  • 50 yaş üzeri

Tanı, klinik tablo ve laboratuvar testleri ile diğer olası pnömoni nedenlerinin dışlanması ile konur. Bazı durumlarda (L. pneumophila serotip 1) hastanın idrarında Legionella antijenleri gösterilerek de tanıya ulaşılabilir.

Ülkemizde 13.05.2015 tarih, 29354 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan Lejyoner Hastalığı Kontrol Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile hastalıkla mücadelede çok önemli bir adım atılmıştır. Tüm yataklı sağlık kurum ve kuruluşları, oteller, moteller, tatil köyleri, misafirhaneler gibi turistik konaklama birimleri, kaplıcalar, rehabilitasyon merkezleri, huzurevleri, bakımevleri, konaklamalı yolcu gemileri, büyük alışveriş merkezleri, suyun bulunduğu veya kullanıldığı halkın ortak kullanımına açık rekreasyonel alanlar, suyun kullanıldığı endüstriyel havalandırma sistemlerinin ve/veya soğutma makinelerinin kullanıldığı iş merkezleri ve işyerleri yönetmelik kapsamına alınmıştır. Yönetmelikle rutin kontroller, personel eğitimi, su yönetimi, dezenfeksiyon gibi birçok başlıkla hastalıkla mücadele etkin bir şekilde devam etmektedir.

 

Kaynaklar:

Dr. Bülent Özgen

Dr. Bülent Özgen
GUEST_AUTHOR2
PROFILE