Tüm dünyada büyük bir öneme sahip olan bu kapsayıcı günün kökeni, 1857 yılında ABD’nin New York kentinde tekstil işçisi kadınların çalışma koşullarını protesto etmesine dayanır. Düşük ücretler ve kötü çalışma koşullarına karşı greve giden kadın işçilerden birçoğu maalesef polis müdahalesi sonucu hayatını kaybetmiştir. 1910 yılına gelindiğinde ise Clara Zetkin önderliğinde II. Enternasyonal toplantısında 8 Mart resmen “Dünya Kadınlar Günü” olarak ilan edilmiştir. Birleşmiş Milletler de 1975 yılından itibaren bu günü resmi olarak tanımıştır.

Kadınların hala eşit ücret, şiddetle mücadele ve karar mekanizmalarında yer alma konusunda engellerle karşılaşması nedeniyle, bu gün yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda bir mücadele günüdür. Dünyanın birçok yerinde kadın haklarına yönelik düzenlemeler yapılsa da, uygulamada hala sorunlar olduğu için 8 Mart, her yıl değişim için bir fırsattır.

Tez Medikal Ailesi olarak bu yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün ruhuna, mücadelesine ve önemine dikkat çekmek için alanında uzman kıymetli konuşmacılarla bir araya gelerek moderatörlüğünü Yazı işleri müdürümüz Arzu Ateş Göçtürk’ün yaptığı ‘Çalışma Hayatında Kadın Olmak’ konulu webinar programını gerçekleştirdik. Programda Galatasaray Üniversitesi Rektör Yardımcısı Sn. Prof. Dr. Pınar Kartal Memiş, Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü‘nden Sn. Prof. Dr. İdil Işık, Türk Tabipler Birliği İşçi Sağlığı ve İş Yeri Hekimleri Kolu Başkanı Sn. Dr. Figen Şahpaz ve Tez Medikal’den İş Güvenliği Uzmanı Sn. İrem Bozdemir yer aldı.

Webinarımızda Prof. Dr. İdil Işık tarafından ‘Cinsiyet, Toplumsal Cinsiyet, Psikososyal Riskler’ konusu ele alındı. İlk olarak cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kavramı ele alınırken bu kavramların kişilere yüklediği rollere değinildi. Ardından psikososyal risklerin iş sağlığı ve güvenliği sektöründeki yansımalarından bahseden Prof. Işık, özellikle kadınların iş yaşamında kendi psikososyal risklerini nasıl algıladıklarına dair makale örnekleri ve görsellerle oturumunu tamamladı.

Prof. Dr. Pınar Kartal Memiş ‘Çalışma Hayatında Kadına Yönelik Şiddet’ konulu oturum başlığıyla kadınların çalışma hayatında yaşamış olduğu psikolojik ve fiziksel şiddete değinerek, hukuki boyutlarını ele aldı. Şiddetin yalnızca fiziksel olmadığını, şiddetin çalışma hayatı özelinde mobbing ve cinsel taciz olarak da karşımıza çıktığından bahsederek hukuki mücadele sürecini değerlendirdi.

Tez Medikal ’in İş Güvenliği uzmanlarından İrem Bozdemir ise kendisine ayrılan sürede hem kadınlar gününün ortaya çıkış hikâyesinden hem de bir mühendis olarak hizmet verdiği sektörlerde kadın çalışanların yaşadığı sorunlardan bahsetti. Kadınların iş hayatındaki varlıklarını güçlendirmenin öneminden bahseden Bozdemir, kadın istihdamındaki verileri de katılımcılarımızla paylaştı.

Son konuşmacımız Dr. Figen Şahpaz ‘Çalışma Hayatında Kadınların Sağlık Sorunları’ konulu sunumunda kadınların fiziksel / fizyolojik özelliklerinden ve çalışma koşullarından kaynaklanan sağlık sorunları hakkında bir hekim gözüyle değerlendirmelerde bulundu. Çalışma hayatında dezavantajlı gruplara, gebe ve emziren annelerin haklarına, uzaktan çalışma sistemine ve iş sağlığı ve güvenliği kanunun kapsamına da değinen Dr. Şahpaz’ın katılımcılarımızdan gelen soruları yanıtlamasıyla programımız tamamlandı.

Çalışma hayatında birçok farklı başlıkta kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekilen webinarımızda hem katılımcıların hem de konuşmacılarımızın hemfikir olduğu nokta ise; Kadınlara karşı fırsat eşitliği yaratıldığında ve önyargılar yıkıldığında kadınların başaramayacağı hiç bir şey olmadığıydı.

Ülkemizde de kadınlarımıza karşı taciz ve mobbingin sona erdiği, eşit ücret politikalarının uygulandığı, yasal düzenlemelerin, toplumsal bilincin daha da arttığı ve hayatın her alanında fırsat eşitliğinin yaratıldığı nice
8 Martlara…

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu olsun.